19 Mayıs 2024 - Pazar

Şu anda buradasınız: / “KİTÂBÜ’Z-ZÜHD”LER VE AHMED B. HANBEL’İN AYNI ADLI ESERİ
“KİTÂBÜ’Z-ZÜHD”LER VE  AHMED B. HANBEL’İN AYNI ADLI ESERİ

“KİTÂBÜ’Z-ZÜHD”LER VE AHMED B. HANBEL’İN AYNI ADLI ESERİ Mehmed Emin İhsanoğlu

Hicrî ikinci asır, İslâm dünyasında hummâlı bir ilim faaliyetinin başlatılıp, geliştirildiği bir dönemdir. Tefsir, hadis, fıkıh ve müsbet ilimlerin her biri, bu coşkun mesaiden nasibini almıştır. Bilhassa, o devirde İslâm dünyasında yaygın olan ilim anlayışı rivâyet ilimlerinin geliştirilmesinde fevkalade önemli bir rol oynamıştır. Zira, bu devirlerde yaygın olan düşünceye göre ilim ancak “Haddesenâ ve Ahberenâ”dan ibarettir. Yani ilim, nakildir ve re’y mezmûmdur.
Hicrî birinci asırda, bâhusus hadis, siyer-tarih alanında şifahi olarak gerçekleştirilen nakil sistemi, ikinci asrın başlarında yazılı hale getirilmeye başlanmıştır. İlk asırda da yazım olayına rastlanmasına rağmen, bu çok büyük çapta gerçekleştirilememiştir. İkinci asırda, siyasî, hukukî ve coğrafî şartların etkisiyle yazının yaygınlaştırılması, tedvîn ve tasnif hareketini de beraberinde getirmiştir. Kabul edilen görüşe göre, ilk tedvin faaliyetini gerçekleştiren zat İbn Şihâb ez-Zührî [h.50-124/m.670-741]’dir.1 Daha sonra bu hareket, kademe kademe gelişmiş ve hadis ilimleri sahasında IIIncü asırda tasnifin altın çağı yaşanmıştır. En sahih hadis kolleksiyonları bu asırda teşekkül ettirilmiştir.
İşte, bahis mevzuu edeceğimiz “Kitâbü’z-zühd”ler de, tedvin asrı olan h.IInci asrın ortaya çıkardığı, IIIncü asırda yaygınlaşan, IVncü, Vnci hattâ Vinci asırda örneklerine rastladığımız eser türlerinden bir tanesidir. İkinci asırda tedvin edilen eserler genel olarak, beş grupta toplanmaktadır:
a) Siyer ve mağâzî kitapları
b) Sünen kitapları
c) C âmiller
d) Musannefler
e) Belirli bir konuya tahsis edilmiş kitaplar 2
“Kitâbü’z-zühd’ler de beşinci gruba dahil olan kitaplar zümresinde mütalaa edilmektedir. Bazen, yine bu asırda rastlanılan ve “cüz” olarak tesmiye edilen eser türünden de sayılmaktadır.
Aynı adlı eserlerin yazımı IIIncü asırda da genişleyerek devam etmiştir. Fakat bu asırda, müstakil kitap olmanın yanında, Câmi‘ ve Musannef ismini verdiğimiz eserler içerisinde bir bölüm olarak da yer almıştır. Ulemâdan ziyade, daha çok halk için kaleme alman bu eserler türü, az da olsa IVncü, Vnci ve Vinci asırda da görülmektedir.
Tesbit edebildiğimiz “Kitâbü’z-zühd”leri asırlar itibarıyla şöylece sıralayabiliriz:
h. İkinci Asır:
1. Zâide b. Kudame es-Sakafı [öl. h,160/m. 776]: Bu zata ait böyle bir eserin olduğu yalnızca İbn Nedim tarafından zikredilmektedir. 3
2. Ebû Abdurrahman Abdullah b. Mübarek [h,118-181/m.736 —779]4: Kitabın adı “Kitâbü’z-zühd ve’r-rakâik”tir.5 Bu türün en meşhur eserlerinden birisidir. Yazmaları günümüze kadar intikal etmiştir. “Ale’l-ebuâb”, yani konu başlıklarına göre rivâyetleri ihtiva eden bir eserdir. Asılsız rivâyetleri de içerdiği belirtilmektedir. 6
Tahkikli ve tahkiksiz neşirleri yapılmıştır. Tahkikli neşrini Habîburrahman el-A‘zamî gerçekleştirmiştir, el- A’zamî’nin tahkikini yaptığı bu eser, muhakkike ait bir mukaddime, ve eserin aslı olarak da 11 cüz ve “1627” rivâyetten ibarettir. Ayrıca, sonunda Nuaym b. Hammad’m ziyade rivâyetlerini ihtiva eden bir bölüm de vardır. el-A‘zamî üç yazma nüshayı asıl alarak eseri tahkik etmiştir. 7
3. Ebû Mes‘ûd el-Muâfî b. İmrân el-Ezdî el-Mevsılî [ö. h.l85/m.801]: ez-Zehebî, bu zatın “zülhd”e dair bir eserinin olduğunu kaydetmektedir. 8
4. Ebû Abdurralıman Muhammed b. Fudayl b. Gazvân ed- Dabbî [ö. h,195/m.810]: Eserine, İbn Nedim ve ez-Zehebî işaret etmektedirler. 9
5. Veki’ b. el-Cerrah [h,129-197/m.746-812]: Bu eser, Abdurrahman b. Abdülcabbar el-Firyâbî’nin tahkiki ile Medine’de basılmıştır. Muhakkik, eserin sonuna hadislerin ve genel olarak diğer haberlerin birer fihristini koymuştur. 10
h. Üçüncü Asır:
Bu asırda söz konusu eserleri iki şekilde görmekteyiz: a) Müstakil olarak kaleme almanlar; b) Câmi‘ ve Musannef türünden eserlerde bir bölüm halinde yer alanlar
1. Esed b. Musa b. İbrahim b. Velid b. Abdülmelik b. Mervan b. el-Hakem el-Ümevî [h.l32-212/m.749-827]: Gerek ez- Zehebî ve gerekse İbnü’l-İmad eser sahibi bir zat olduğuna işaret etmektedirler. Fakat, sarih olarak “Kitâbü’z- zühd”ünün bulunduğunu belirtmiyorlar.11 el-A‘zamî, İb- nü’l-Mübarek’in adı geçen eserine yazdığı mukaddimede Esed b. Musa’nın da “zühd”e dair bir kitabı olduğunu kaydediyorlar. Ancak, kaynak zikredilmiyor. 12
2. Bişr b. el-Hâris el-Hâfî [h.l50-227/m.767-841]: Kitabına, İbn Nedim işaret etmektedir. 13
Kaydedildiğine göre, bütün kitapları kendisiyle birlikte gömülmüştür.14
3. Ahmed b. Harb b. Abdullah (Ebû Abdullah) en-Neysâbûrî [ö. h.234/m.848]: İbnü’l-İmâd, eser sahibi bir zat olduğunu belirtiyor. 15 “Kitâbü’z-zühd’ü olduğunu ise, kaynak belirt- meksizin el-A‘zamî kaydediyor. 16
4. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel [h.l64-241/m.780—855]: Eseri üzerinde makalenin sonunda durulacaktır.
5. Hennâd b. es-Serî b. Mus’ab et-Temîmî ed-Dârimî [ö. h.243/m.857]: “Kilâbü’z-zühd” isimli büyük bir eseri olduğuna, kaynaklarda özellikle dikkat çekiliyor. 17
6. İbrahim b. el-Cüneyd [ö. h.260/m.873]: Hatîb el-Bağdadî, “Zühd ve Rakâik”e dair eserleri olduğunu söylemektedir. 18
7. Ubeydullah b. Abdülkerim b. Yezîd el-Kureşî Ebû Zür’a er- Râzî [ö. h.264/m.877] 19
8. Ebû Davud Süleyman b. el-Eş‘as es-Sicistânî [h.202-275/ m.817-888] 20
9. Muhammed b. İdris İbn Münzir el-Hanzalî Ebû Hatim er- Râzî [h. 195-277/m.810-830] 21
10. Ebû Bekir Ubeydullah b. Muhammed b. Ubeyd İbn Ebi’d- Dünyâ [h.208-281/m.823-894]: Eserinin ismi “Kitabü’z- Zühd-ü Mâlik b. Dinar”dır.22 Bu eserinin yazma bir nüshasının [İstanbul, III. Ahmed Ktb., no.: 591] mevcut olduğu, sayfa adenin ise 126 olduğu belirtilmektedir. 23
11. Ebû’n-Nasr Muhammed b. Mesûd el-Ayâşî: “Kitâbü’z- zühd” adlı bir eserinin olduğu ve kendisinin bir Şia âlimi olduğu İbn Nedim tarafından kaydedilmektedir. 24
12. Utbe b. Gulâm: “Risale fi’z-zühd’ adlı eseri olduğu, yine İbn Nedim tarafından zikredilmektedir. 25
b. h. IIIncü asırda Câmi‘ ve Musannef ve daha başka bir bölüm halinde “Kitâbü’z-zühd’e yer veren eserler:
1. Abdürrezzâk b. Hemmâm b. Nâfi es-Sânânî [h.l24-211/m.741-826]: “el-Musannef’ adlı eserinde “Bâbu zühdü’l-enbiyâ”, “Bâbu zühdü’s-sahâbe” ve “Bâbu halki’l- kafa ve’z-zühd” isminde bâblar açmıştır. İlk bâbda altı rivâyet; İkincisinde yedi rivâyet; sonuncusunda ise iki rivâyet zikretmiştir.26
2. Ebû Bekir Abdullah b. Muhammed b. Ebî Şeybe İbrahim el-Absî [ö. h.235/m.849]: “Kitabü’l-musannef fi’l-ehadîs ve’l-âsâr” adlı muazzam eserinde “Kitâbü’z-zühd” adlı müstakil bir bölüm açmıştır. Peygamberlerin, sahâbe ye tabiûnun zühde dair söz ve davranışlarına bu bölümde yer vermiştir. Toplam “1506” rivâyet vardır. 27
3. Ebû Abdullah Muhammed b. Ebû’l-Hasen İsmail el-Cûfî el- Buhârî [h,194&256/m.8069—869]: “el-Câmîu’s-sahîh” adlı meşhur eserinde zühde dair rivâyetleri “Kitabü’r-rikâk” başlığı altında bir bölümde toplamıştır. Eserinin “81 nci” bölümüdür. “53” bâbtan oluşmaktadır. İlk bâbı “Sıhhat ve boş vaktin” kıymetine dairdir. Toplam “168” rivâyet vardır. 28
4. Ebû’l-Hasen Müslim b. Haccâc el-Kuşeyrî en-Neysâbûrî [h.206-261/m.821-874] Müslim’de “es-Sahih”inde, “Zühde dair rivâyetler”, “Kitâbü’z-zühd ve’r-rakâik” başlığı ile bir bölüm halinde toplamıştır. Eserin “53ncü” bölümüdür. “15” bâbdan oluşmaktadır. İlk hadisi Ebû Hureyre (ra)’nin rivâyet ettiği; “Dünya mü’minin zindanı, kafirin ise cennetidir” şeklindeki hadistir. Bu bölüm toplam “75” haberi ihtiva etmektedir. 29
5. Ebû Abdullah Muhammed b. Yezîd el-Kazvînî (İbn Mâce) [h.207—275/m.822-888]: “es-Sünen” adlı eserinde, “Kitâ- bü’z-zühd” başlığı ile bir bölüm açmıştır. Eserin “37nci” bölümüdür. “37” bâbdan teşekkül etmektedir. Ebû Zer el- Gıfârî (ra)’nin rivâyet ettiği, Rasûlullah (sav)’m zühdü tarif eden bir hadisiyle başlamaktadır. Hadisin bir bölümü şöyledir: “Dünyada zühd, helali haram edinmek veya malı mülkü terketmek değildir. Asıl zühd, kendi elinde olana, Allah’ın kudretinde olandan daha fazla güvenmemendir...” Bu bölümde “241” haber yer almaktadır. 30
6. Ebû İsa Muhammed b. îsâ b. Sevre et-Tirmizî [h.209 —279/m.824-892]: “el-Câmiu’s-sahih” veya “es-Sünen” diye bilinen eserinde, Tirmizî de “Kitâbü’z-zühd” başlığı ile bir bölüm ayırmıştır. Eserin “37nci” bölümüdür. “64” bâbdan oluşmaktadır. İlk bâb ve ilk hadis, Buhârî’de olduğu gibi, “Sıhhat ve boş vaktin kıymeti”ne dikkat çeken hadistir. Hadisi İbn Abbas (ra) rivâyet etmektedir. Bölümün son hadisi ise Hz. Âişe (ra)’nın, Hz. Muaviye (ra)’ye tavsiyelerini içeren bir mektupla ilgilidir. Bölüm “111” rivâyeti ihtiva etmektedir. 31
7. Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim b. Kuteybe el-Kûfî [h.213-273/m.828-889]: “Uyûnu’l-Ahbâr” adlı “10” bölümden meydana gelen eserinin bir bölümünü “Kitâbü’z-zühd” teşkil etmektedir. 32 İbn Kuteybe’nin bu eseri 1927’de Dâru’l-kutubi’l-Mısriyye” tarafından basılmıştır. 33
h. Dördüncü Asır:
1. Ebû’l-Hasen Ali b. Muhammed b. Ahmed (h. 257-338/m. 870-949): Eserinin adı “Kitabü’l-hadîs fi’z-zühd”dür. 34
2. Ebû Ahmed Muhammed b. Ahmed b. İbrahim b. Süleyman el-İsbahânî [hb269-343/m.882-954]: Eserinin adı “Kita- bu’r-rakâik” tir. 35
3. Ebû Ahmed Muhammed b. Ahmed b. Şuayb eş-Şuaybî en- Neysâbûrî [ö. h.357/m.967]: Zühde dair bir eserinin olup, 40’tan fazla cüzden teşekkül ettiğini, el-A‘zamî “el- Cevâhirü’l-Muziyye ve Keşfü’z-Zünûri’dan naklediyor. 36
4. Ebû Bekir Muhammed b. el-Hüseyin b. Abdullah el- Bağdâdî el-Âcurî [ö. h.360/m.970]: el-A‘zamî “Keşfü’z- Zünûn”a istinaden, el-Âcûrî’nin zühde dair bir eseri olduğunu nakletmektedir. 37
5. Ebû Ubeydullah Muhammed b. İmrân b. Mûsâ b. Saîd b. Abdullah el-Merzubânî [h.297—384/m.909—994]: Eserinin adı “Kitâbü’z-zühd ve ahbârü’z-zühhâd”dır. “200” varak olduğu kaydedilmektedir. 38
6. (İbn Şahin) Ebû Hafs Ömer b. Ahmed b. Osman b. Ahmed el-Bağdâdî [h.297-385/m.909-995]: “Kitâbü’z-zühd” adlı yüz cüzlük bir eserinin olduğu kendisinden nakledilmektedir. 39
7. Ebû’l-Kasım Halef b. el-Kasım b. Sehl el-Endelûsî İbnü’d- Debbâğ [h.325-393/m.938-1002]40
8. Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Hamdeveyh b. Nuaym ed-Dabbî en-Neysâbûrî [h.321-405/m.933 -1014]: Hakim, Buhârî ve Müslim’in Sahih’leri üzerine yazmış olduğu “el-Müstedrek ale’s- sahihayn” adlı eserinde, zühde dair rivâyetler için, “Kitabü’r-rikâk” diye bir bölüm ayırmıştır. “104” hadisi ihtiva etmektedir. İlk hadisi Muaz b. Cebel (ra)’in rivâyet ettiği Rasulullah’m şu tavsiyesidir: “Dininde samimî ol, az bir amel yapsan dahi o sana yeter. 41
Hâkim Vnci asırda vefat etmesine rağmen biz onu IVncü asırda zikrettik. Çünkü ömrünün çok büyük bir kısmını bu asırda yaşamış ve eserlerini de bu asırda vermiştir.
h. Beşinci Asır:
1. Hafız Ebû Bekir Ahmed b. Hüseyin el-Beyhekî [h.348-458/m.994—1065]: “Kitâbü’z-zühd” olarak bir ciltlik bir eseri olduğu kaydedilmektedir.42 Kettânî ayrıca bir de “Kitâbü’z-zühd es-sağîr” olmak üzere ikinci bir kitabının olduğunu belirtmektedir.43 el-A‘zamî, el-Beyhekî’nin “Kitâbü’z-zühd el-kebır” adlı eserinin bir nüshasının [Haydarâbad-Âsafiye Kütüphanesinde büyük boy “346” sayfa halinde mevcut olduğunu, “h.626” senesinde yazılmış bir diğer nüshanın ise [Medine-Ârif Hikmet Kütüphanesinde bulunduğunu zikrediyor.44
h. Altıncı Asır:
1. Ebû Muhammed İbn Abdurrahman b. Abdullah b. Hüseyin b. Saîd el-Ezdî el-İşbilî (İbnü’l-Herrât) [h.510-581/m,1116 -1185]: Eserin adı, “Kitabü’r-rekâik”tir. 45
Ahmed b. Hanbel’in “Kitâbü’z-zühd”ü:
I. Eserin Kendisine Nisbeti:
Ahmed b. Hanbel’in “Kitâbü’z-zühd” adlı bir eserinin olduğu hemen hemen bütün kaynaklarda zikredilir. Ayrıca İbn Teymiyye, Ebû Nuaym ve es-Safedî ve benzeri âlimlerin kitap hakkında de-ğerlendirmelerinin bulunuyor olması, söz konusu kitabın ilim tarihi boyunca beyne’l-ulemâ meşhur ve mütedâvil olduğunu gösterir. Kitabın bugün elimizde olması da, eserin ona nisbeti konusunda kat’î bir bilgi verebilir. Zira, “Kitâbü’z- zühd’ü ondan rivayet edelerin ilk üç tanesi aynen “el Müsned” adlı eserini kendinden rivâyet eden râvilerdir.46 İlk râvisi ise, oğlu Abdullah b. Ahmed’dir. Eserin râvilerini sırayla şöylece tesbit etmek mümkündür:
1. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel [h.l64-241/m.780-855]
2. Ebû Abdurrahman Abdullah b. Ahmed b. Hanbel [h.213-290/m.828—902]
3. Ebû Bekir Ahmed b. Ca’fer b. Hamdân b. Mâlik el-Katiî [h.274-368/m.887-978]
4. Ebû Ali el-Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. el-Müzeh- heb [h.355-^44/m.965-1052]
5. Ebû Tâlib Abdülkâdir b. Muhammed b. Yusuf el-Yusufı [ö. h.516/m.H22]
6. Ebû’l-Kasım Yahya b. Esad b. Yahya b. Bûş et-Tâcir [ö. h.593/m,1196]
7. Takıyyüddin Ebû Muhammed Abdurrahman b. Ebû’l- Fehm b. Abdurrahman el-Yeldânî el-Abbâsî [h.568-655/m. 1172-1257]
8. Nâsırüddîn Ebû Abdullah Muhammed b. Yusuf b. Muhammed b. Abdullah ed-Dımeşkî İbnü’l-Mihtar [ö. h.717/m,1317]
Eserin başında verilen isnad bilgisine göre kitap tek isnadla günümüze kadar gelmiştir. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, ilk üç râvinin “Müsned”i rivâyet eden zatlar olması, bâhusus, ilk râvinin Ahmed b. Hanbel’in oğlu Abdullah olup, babasına nisbet ederek eseri rivâyet etmesi, kitabın aslının imama ait olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, bu noktada şöyle bir soru hatıra gelebilir. Acaba, kitapta mevcut olan “2379” rivâyetin tamamı, bizzat Ahmed b. Hanbel tarafından rivâyet edilmiş midir? Yani, eserde Ahmed b. Hanbel rivâyet etmediği halde, sonraki râviler tarafından ona sokuşturulmuş haber ve rivâyetler mevcut mudur?
Eserin tahkikini yapan zat, bu konuda herhangi bir bilgi vermiyor. Ancak kitabın tetkiki neticesinde bütün rivâyetlerin İmam Ahmed’e ait olmadığı, onun tarafından rivâyet edilmediği anlaşılıyor. Bunu iki bakımdan tesbit edebilmek mümkündür. Şöyle ki:
a.Birincisi, rivâyetlerin başındaki senedlere bakılarak; oğlu Abdullah doğrudan babasından aldığı haberlerde ya “Haddesenâ Ebî” veya “Haddesenî Ebî” ibaresini kullanıyor. Ancak, öyle rivâyetler var ki Abdullah babasından zikretmiyor. Bu iki ihtimali hatıra getirebiliyor. Birincisi: Böyle bir haberi Abdullah hem babasından ve hem de babasının üstündeki râviden işitmiştir. İsnadın âli olması bakımından babasını zikretmeyip, yalnızca bir üstteki râviden haberi nakletmiştir. Nitekim böyle olan rivâyetlerin bir kısmı “el-Müsned’de yer almakta ve oraya bakıldığı zaman senedinde Ahmed b. Hanbel’in mevcud olduğu görülmektedir. Fakat Ahmed b. Hanbel’e nisbet edilen bir eserde onun rivâyet ettiği bir haberin isnadından, ne gerekçe ile olursa olsun adının çıkartılması ma‘kul gözükmemektedir. O bakımdan bu nevi rivâyetlerin, en azından bir kısmının imama ait olmadığı ihtimal dahiline girmektedir.
İkincisi: Abdullah bu nevi rivâyetleri başka râvilerden işitmiş ve kitabı rivâyet ederken ona ilave etmiştir.
Bu kanaatimizi kuvvetlendiren bir önemli husus ise: Gerek Ahmed b. Hanbel’in oğlu Abdullah’ın ve gerekse onun râvisi el- Katiî’nin el-Müsned’e İmam Ahmed’e ait olmayan rivâyetleri dercetmiş olmaları gerçeğidir. Bunu, Şemsüddin Ebû’l-Hayr Muhammed el-Cezerî [h.750-833/m. 1349-1429] Kitâbu’l-mas’adi’l-Ahmet adlı eserinde belirttiği gibi47 daha başka muhakkik âlimler de söylemektedirler. Hattâ Müsned’de var olduğu ileri sürülen uydurma haberlerin, bu kabil İbn Hanbel’e ait olmayıp da, oğlu Abdullah ve onun râvisi el-Katiî tarafından esere ilave edilen rivayetler içerisinden çıktığı görüşü de vardır. Şu halde, aynı durumun Kitâbü’z-zühd için de söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.
b. İkincisi; Ahmed b. Hanbel’in bizzat kendi faziletine dair rivâyetlerin eserde yer almış olmasıdır. Örneğin “528” numaralı haberde şöyle denilmektedir: “Bişr b. el-Hâris şöyle demiştir: ‘Ahmed b. Hanbel körüğe girdi ve kıpkırmızı altın gibi çıktı.’ (Râvilerden Ali b. Haşrem diyor ki:) ‘Bişr’in bu sözü Ahmed b. Hanbel’in kulağına gittiği vakit o: ‘Yaptığımızda Bişr’i razı eden Allah’a hamdolsun’ demiştir.”
Haberin senedi “Abdullah Hamza et-Tartûsî ve Ali b. el-Haş- rem”den oluşmaktadır. Binaenaleyh bir haber hem sened ve hem de metin yönünden Ahmed b. Hanbel’in kendi rivâyeti olamaz.
“1036” ve “1855” numaralı rivâyetler de bu kabil olup, İbn Hanbel’in doğrudan faziletini ifade eden haberlerdir.48 Bütün bunlar gösteriyor ki, Ahmed b. Hanbel’e nisbet edilen Kitâbü’z-zühd adlı eserdeki rivâyetlerin tamamı onun kendi rivâyeti değildir.
II. Eserin tahkiki üzerine birkaç söz:
Kitâbü’z-zühd’ün iki baskısı yapılmıştır. İlki tahkiksiz olup, İkincisi Muhammed es-Saîd Besyûnî Zağlûl tarafından 1. baskı asıl alınarak tahkikli bir şekilde basılmıştır. Bu baskıda rivâyetlere baştan sona numara da verilmiştir.
Ancak eser tedkîk edildiği zaman yapılan tahkikin titiz bir çalışma olmadığı göze çarpmaktadır. Şöyle ki:
a. Eserin yazma nüshaları hakkında hiçbir bilgi verilmemektedir. Yalnızca “Birinci baskı esas alınmıştır” denilmektedir. Halbuki sağlıklı bir tahkikin yapılabilmesi birden fazla yazmanın varlığına bağlıdır.
b. Kitabın râvileri hakkında yeterli tanıtım ve izahat da verilmemiştir. Hattâ râvilerin isim ve lakaplarında görülen yanlışlıklar olduğu gibi muhafaza edilmiştir. Örneğin eserin son râvisi Nâsirüddîn Ebû Abdullah “İbnü’l-Minhar” olarak kaydedilmiştir. Halbuki kaynaklarda “İbnü’l-Mihtar” şeklinde geçmektedir. 49
Ondan bir önceki râvi olan, Takiyyüddîn Ebû Muhammed Ab-durrahman ise, “el-Beledânî” şeklinde zabtedilmiştir. Oysa “el- Yeldânî veya el-Yeledânî” olması gerekmektedir. “Yelda”nın Şam köylerinden biri olduğu, bu zat da oralı olduğu için buraya nisbet edilerek “el-Yeldânî” denildiği kaynaklarda tasrih edilmektedir. 50
c. Ayrıca, kitabın girişinde, “İlmî emaneti muhafaza etmek bakımından, birinci baskıdaki izahların aynen bu baskıdaki izahların aynen bu baskıda da alındığı” özellikle belirtilmesine rağmen râvilerin tanıtımı ile ilgili önemli açıklamaların alınmadığı görülmektedir. Örneğin “349” rivayette Ka’b ile ilgili “362”de Ebû Bekir el-Ca‘d’la ilgili “441”de Mâlik b. Enes’le ilgili açıklamalar bunların bazılarıdır.
d. Birinci baskıda mevcut olan bazı rivâyetler bu baskıda yer almamaktadır. Örneğin “36ncı” rivayetten önce olması gereken şu rivayet: “‘Ebû Hureyre (ra) diyor ki: “Rasûlullah (sav): ‘Allah’ım! Ehlimin rızkını, hayatlarını idâme ettirebilecekleri kadar kıl’ diye dua ederdi.”’ ve “1434” numarada bulunması gereken: “Katâde’nin rivâyetine göre Alâ b. Ziyâd şöyle demiştir: ‘Biz, kendimizi ellerimizle cehenneme koyduk. Ancak, Allah dilerse kendimizi oradan çıkartabiliriz.’” şeklinde ki rivayet 2. baskıda yoktur. Bunlar matbaada da düşmüş olabilir.
Tahkik hakkında bu noktalara dikkat çekmekle iktifa ediyoruz.
İbn Abdilberr, Câmi-u beyâni’l-ilm, s. 127; Kettânî, Risâletü’l-miistatrafe, s.4; Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, s. 201.
Koçyiğit, age, s.208
İbn Nedim, Kitabil’l-fihrist, s.282.
ez-Zehebî, age, c.l, s.275.
el-Fihrist, s.284,
Kettânî, age, s.51.
İbnü’l-Mübarek, Kitâbii’z-zühd ve’r-rekâik, thk. Habîburrahman el-A‘zamî, ty., Beyrut.
ez-Zehebî, age, 8:1, s.289.
el-Fihrist, s.282; ez-Zehebî, age, c.l, s.315.
Yusuf Abdurrahman el-Maraşlı, îlm-ii fehreseti’l-hadis, s.61.
ez-Zehebî, age, c.l, s.42; İbnü’l-İmâd, age, c.2, s.27.
el-A‘zamî, age, s.15.
el-Fihrist, s.235.
Ibnü’l-Imâd, age, c.2, s.59.
İbnü’l-İmâd, age, c.2, s.80.
el-A‘zamî, age, s.15.
ez-Zehebî, age, c.2, s.507; İbnü’l-îmâd, age, c.2, s.104; el-Kettânî, age, s.51.
el-A‘zamî, age, s.15.
Koçyiğit, age, s.263.
el-A’zamî, age, s.15.
Koçyiğit, age, s.264.
el-Fihrist, s.235.
el-A‘zamî, age, s.15.
el-Fihrist, s.245.
el-Fihrist, s.236.
Abdürrezzâk, el-Musannef, c.ll, s.308, 310, 453.
İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, c.7, s.65-246.
Buhârî, es-Sahîh, c.7, s. 169.
Müslim, es-Sahîh, c.3, s.2273. [Müslim’de olduğu halde mevzuat kitaplarında yer alan hadislerden bir tanesi de budur. Hadisin uydurma olduğunu, gerekçesini belirtmeksizin es-Sağânî Mevzuat’ında (s.13) zikretmektedir. Bu kanaati âlimlerce şiddetle eleştirilmiştir. Hadis, aynı zamanda Tirmizî ve İbn Mâce’nin “Kitâbü’z-zühd” bölümlerinde de geçmektedir.]
İbn Mâce, es-Sünen, c.2, s.1373.
Tirmizî, es-Sünen, c.4, s.550.
el-Fihrist, s.85
İbn Kuteybe, el-Maarif, thk. Servet Ukkûse, Mukaddime, s.53
el-Fihrist, s.337; Ibnü’l-Imâd, age, c.2, s.347.
ez-Zehebî, age, c.3, s.387; İbnü’l-İmâd, age, c.2, s.980.
el-A‘zamî, age, s. 15.
el-Fihrist, s.148; İbnü’l-İmâd, age, c.3, s.111.
ez-Zehebî, age, c.3, s.987.
ez-Zehebî, age, c. 3, s.1025.
Hâkim, el-Miistedrek, c.4, s.306.
ez-Zehebî, age, c.3, s.1133; Ibnü’l-Imâd, age, c.3, s.304; el-Kettânî, age, s.51.
el-Kettânî, age, s.51.
el-A‘zamî, age, s.16.
ez-Zehebî, age, c.3, s.1350.
Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, c.l, s.2.
Ibnü’l-Cezerî, el-Mas’adii’l-Ahmed, s.20.
ibn Hanbel, Kitâbü’z-zühd, s.157.
ibn Hanbel, age, s.276-444.
İbnü’l-İmâd, age, c.6, s.38,
İbnü’l-İmâd, age, c.5, s.269; Zeyl-i Tezkiretü’l-Huffâz, thk. el-Kevserî, s.16.

logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul